30 Mart 2013 Cumartesi

Missha Gözaltı Kapatıcısı

Merhaba,

Missha Türkiye'ye geldiğinde en çok sevinenlerden biri de benimdir herhalde. İlk alışverişimde bu ürünün uygun fiyatlı olduğunu görüp merakıma da yenilerek aldım. 


Kapatması çok iyi, aydınlık bir etki veriyor olması da başka bir artı. Eksi bir özelliği yok bence. Bitince tekrar  alırım ama bitmesine daha çok var gibi. 


Yukarıdaki fotoğrafta ise göz altımda bu ürün var... Duruşunu çok beğeniyorum. Bence bir şans verin bu ürüne. Buradan online satın alabilirsiniz. 

Sevgiler..

28 Mart 2013 Perşembe

Bugünkü Tırnaklarım - Eskimiş mi ne?

Bugün Pastel - Mint ve Essence - Good Witch Çatlayan oje ile yaptığım manikürümü sizlerle paylaşmak istiyorum.



Öncelikle ojelerden bahsedeyim: İkisi de hızlı kuruyorlar. Good Witch ilk denememde ertesi gün soyulmuştu ancak bu sefer bütün gün hiçbirşey olmadı. Mint'in kokusu gün içinde geçti. Tarçın kadar kalıcı değil.



Bu renkleri birbirine çok yakıştırdım. Good Witch zaten hemen hemen her renkle yakışır bence. Çok fazla bağırmadan eskitilmiş görüntüsü veriyor. Top coat kullanmadım. Aslınca matlaştırıcı kullansam da olabilirdi. Ya da simli oje ile abartılabilirdi.. :)


Umarım beğenirsiniz. Sevgiler..

Mart 2013 Bitenler

Bakalım bu ay nelerimiz bitmiş..


1. Bu parfümü yaklaşık 6 yıl önce Tekin Acar'dan almıştım. Vanilyalı şekerli bir kokusu var. Tekin Acar'ın sitesine baktım, ismi var ama stokta yok. Şişesini de seviyordum amma velakin yolumuz buraya kadarmış.. 
2. Rival de Loop Makyaj Temizleme Mendilleri: Tembel anlarımın vazgeçilmezleri bu mendiller. Severek kullandım. Bir daha alırım.
3. The Body Shop Body Butter: Bunları tek geçerim. Süper nemlendiriyor ve süper kokuyorlar. Tekrar tekrar alırım. 
4.  Bepanthen Krem: Hemen herkesin olmazsa olmazı. Tırnak kenarlarım sürekli yolunduğu için aklıma estikçe sürüyorum. Kremi merhem kadar ağır değil. İkisini de seviyorum. Kremden bir tane de yarımım var. Onu da bitirince alırım yine.
(yukarıdakileri mart başında çekip koymuştum. o yüzden aşağıdakilerden farklı biraz.. :) )


5. Watsons Makyaj Çıkarıcı Mendiller: 2'li paket şeklinde satılıyor. Makyaj çıkarması fena değil. Kokusu çok yoğun değil. Tekrar alabilirim. Ama araya bir Bebak sıkıştıracağım gibi.. :)
6. Pastel Şeffaf Oje: Zaten az kalmıştı. Bitti gitti.. :)
7. Pastel Oje: Bu yazımda tanıttığım ojeyi tırnaklarıma uyguladığımda kurumak bilmedi ve krem de sürünce dağıldı.. Sanırım bozulmuş. Bu yüzden atıyorum. Aynı rengini almayacağım.
8. Pastel Ruj: Bu benim ilk nude rujum. Bayadır (yıllardır) kullanmıyordum. Kokusu çok değişmiş. Atıyorum mecburen. Turşusunu kursaymışım olurmuş o derece! :)
9. Moschino Tester: Tam ismini hatırlamıyorum. Lilakutu'dan çıkmıştı. Çiçek gibi kokan güzel bir parfümdü. Ölüp bitmediğim için tam boyunu almayacağım.


10. Rival de Loop Oje Çıkarıcı: Asetonsuz oje çıkarıcılar çıktığından beri acil durumlar dışında aseton kullanmıyorum pek. Favorim Rossman'larda satılan bu oje çıkarıcı. Bir marka daha var ama ondan hiç memnun kalmamıştım. Bunu kesinlikle tavsiye ediyorum. Tavsiyemle kullananlar da çok memnunlar. Yedeği var onu kullanmaya başladım bile.
11. Blue Ocean Kayısı Kremi: Bu kremi Vimjo'dan almıştım. Göz kremi olarak satılıyordu. Dünyanın en büyük göz kremi olsa gerek. Son kullanma tarihi bu aydı. Krem olarak fena değildi ancak bir daha almayacağım.
12. Oriflame Vanilyalı Vücut Losyonu: Azmettim bitecek vücut losyonları arkadaş.. Hayır alıyorsun neden kullanmıyorsun madem kullanmıyorsun neden alıyorsun adlı iç hesaplaşmamın sonucunda şimdi hemen hemen her gün kullanıyorum. Meyvelerini vermeye başladı tabi. :) Bu losyona gelecek olursak kokusu bayıldığım vanilya kokuyordu. Yapısı ince olduğu için hemen emiliyordu. Ama bir Yves Rocher'in vanilyalı losyonu olamaz.


13. Eyüp Sabri Tuncer Çikolatalı Body Splash: Bunu bir arkadaşım vermişti. Çok tatlı bir çikolata kokusu. Benim için gündüz kullanıma uygun değildi. akşamları kullandım. Ancak bozuldu sanırım kokusu bir tuhaf oldu. Atıyorum..
14. Avon - Wink Roll On Parfüm: Bu parfümü yaklaşık 8 yıl önce almıştım. 1 alana 1 bedava ile Celebre ile birlikte. Kullanımı rahatı ama elim gitmemişti son zamanlarda. Kokusu çiçeksi, çok ferah. Sanırım kaldırıldı. Celebreyi de bitirebilirsem iyi olacak ama elim gitmiyor. Belki havalar biraz daha ısınınca...
15. Raen Yüz Kremi: Bu krem muhteşem kokuyor.. Kokusu uzun süre kalıyor. Tam boyunu almayı çok isterdim ama maalesef nemlendirmesi yeterli gelmedi. :(
16. Hindistancevizli Maske: Bu yazımdaki alışverişimde almıştım. Yapısı diş macunu gibi aynı. Yüzümü alçıyla kaplamış gibi hissettim. Üzerinde 15 dakika bekletilmesi gerektiği yazıyor ancak yaptığımda telefona dalınca 2 saat sonra yıkadım. Cildimin rahatladığını söyleyebilirim. Hindistancevizli diye almıştım ama içinde lavanta kokusu da vardı. Buram buram da kokmuyordu zaten. Genel olarak fena değil ama paraben içeriyor dikkatinize.


17. Rival de Loop Tırnak Bazı: Burada tanıtmıştım; zaten çok azdı. Belki tekrar alırım diğer bazlar da bitince. Hayatımın tırnak bazı değil. Tırnakları çok koruduğunu düşünmüyorum.
18. Aviva Güllü Duş Jeli: Lilakutudan çıkmıştı. Yapısı jöle kıvamındaydı o yüzden kapağını tamamen açıp (vidayı çevirerek) kullandım. Kokusu çok güzeldi. Ben gülsuyu kokusu gibi bir koku bekliyordum ama onlardan kat kat güzel kokuyordu. Zaten bu gül kokulu ürünleri mutlaka denemek lazım. Çok çok güzelleri olabiliyor. Gülsuyu kokusundan nefret ettiğim için güllü ürünleri denemeye çekinirdim ama birkaç üründe çok güzel kokularla karşılaşınca hayır demeyip deniyorum artık.. :) İleride belki alabilirim.
19. Cosmed Leke Giderici Krem: Bu krmei yüzümdeki lekeler için 1 kere kullandım ama sivilcelenme yaptı. Omuzlarımdaki lekeler için kullandım ama tabi pek birşey anlamadım. Öyle bitiverdi işte.
20. Loccitane Ayak Kremi: Bu kremi severek kullandım. Lilakutu'dan çıkan bir testerdi. Fiyatı biraz yüksek. Elimdekiler bitince ve o zaman indirimde olursa alabilirim.
21. Dalan d'Olive Krem: Burada bahsetmiştim, bitirmem zor olmadı. Yazın tekrar alabilirim belki.


22. Lush Fair Trade Foot Lotion: Aldığım bir setin içindeydi.  Nane ve susam yağı karışımı kokuyor, ayakları yumuşacık yapıyor. Elimdeki diğer ürünler bittiğinde alabilirim belki.
23. Maskara (Markasını bilmiyorum): Kipa'dan aldığım bir makyaj setinde vardı. Yapısı bozuldu. Çöpe gidiyor.
24. Cecile Kalem Far-Mavi: Birkaç yıl önce almıştım. Kullanımı pratik ve rengi çok güzeldi. Ama bozuldu, atıyorum.
25. Tek kullanımlık diş fırçası: Bu ürün bana Lilakutu ile gelmişti. Dişçiye sık sık gidiyorum bu aralar.. Bunu da 2-3 kere kullandım. İçindeki haznede macun var. Keşke normal fırçalarda macun haznesi yapıp yanında fırça taşıyan bizleri 2 işten kurtarsalar.. :)


26. Solgar Skin, Nail and Hair: Bunu iherb'den almıştım. Çok düzenli kullanamadım. Etkisi var mı birşey diyemeyeceğim bu yüzden. Bir daha almam sanırım.

Bu ay kendimle gurur duydum. Her ne kadar tester ve kullanma süreleri bitmiş olanlar da olsa da bakımlarımı aksatmamaya, aldıklarımı hakkını vererek kullanmaya başladım. Benim için büyük gelişme. Hedefim elimdeki tüm ürünleri tüketip bundan sonra daha mantıklı alışveriş yapmak. Umarım başarabilirim.

Sevgiler,


Fresh Line Alışverişi

Merhabalar..

Abarttım bu aralar biliyorum. Ama dayanamıyorum ne yapalım.

Fresh Line methini uzun zamandır duyuyorum ve okuyorum. Yüz ve vücut kremi testerlarını deneyip kokularına bayılmıştım. Ürünlerin organik olması da süper. Fırsatını bulunca soluğu Armada'da bulunan şubelerinde aldım.

Firma yetkilileri çok ilgililer. Sorulara bıkmadan cevap verip önerilerde bulundular. Bazı ürünlerde ısrar ettiler. Normalde böyle şeylerden çok hoşlanmam ancak benimle beraber gelen arkadaşım ısrar ettikleri ürünleri alırsam kesinlikle memnun kalacağımı söyledi. Kendisi sadece oranın ürünlerini kullanıyor. Ben de fazla direnmedim ve hepsini almasam da tavsiye ettikleri bazı ürünleri aldım. Önce cilt bakım ürünlerinden başlayalım.


Hesperides Temizleme Sütü: Aslında ben jel temizleyicileri seviyorum ve jel olanı almaya meyilliydim. Ancak görevli bunu tavsiye etti. Göz makyajımı da çıkarabileceğimi söyledi. Bioderma Sebium'a devam edeceğim göz makyajım için. Daha sonra bununla temizleyeceğim bakalım nasıl olacak. Gramajları çok büyük değil. Yapısı mayonez kıvamında olduğu için şişeden kolay çıkmıyor. Ben spatula yardımı ile çıkardım. Kokusu ağır değil ve çok güzel. Fiyatı 20 Lira.

Hesperides Tonik: Tonik olarak bunu tavsiye etti. Zamanla göreceğim etkilerini. Fiyatı 20 Lira.

Ek olarak göz ve yüz kremi de tavsiye etti ancak elimdeki ürünler bitmeden almak istemedim.Bunlar da ufak boyda oldukları için bitiririm elbet. Kremler 90 Lira civarındaydı.


Maskeler: Arkadaşım çamur maskesini çok methetmişti. Ben de çamur maskesi alacaktım. Ama görevli kil maskesi vermek istedi. Çamuru bir sonraki sefere bıraktım. Bir de az miktarda nem maskesi vermek istedi. Çok emindi memnun kalacağıma, cildimin ihtiyacı olduğuna. (Bu arada kesinlikle cahil görevlilerin birşeyi dayatması gibi değildi söyledikleri.Bilgili ve gayet sevecendi.) Bunları da attım sepete.Kil maskesi 20, nem maskesi 10 Lira.


Vanilyalı El Kremi: %30 indirimli olması ve vanilyalı olması hiç düşünmeden almam için yeterli bir sebep. Bir de muhteşem kokması, ellerimi yumuşacık yapması ve kokusunun kalıcı olması da ekstra mutluluk kaynağı. Gram ile satılıyor. İstediğiniz kadar alabiliyorsunuz. Bu da 10 Lira civarı tuttu.


Orpheus&Eurydice Vücut Spreyi: Tüm bunlar olurken aklımın vücut spreylerinde olmasına şaşırmazsınız değil mi? Almayacaktım güya ama kokuya yenik düştüm yine. Ah bu nasıl harika bir kokudur? Vanilya baskın zannediyordum ama kesinlikle pasta gibi kokmuyor diğer bitkilerin de etkisiyle. Diğerlerini de denemek istiyorum. Bunun fiyatı 70 ise Lira.


Testerlar: Aldığım serinin göz ve yüz kremlerini almadım ama denemek için tester istedim. Bir de parfümle aynı kokuda olan vücut sütü testerini verdiler. Daha sonra seriyi tamamlamayı düşünüyorum. Serinin bir de sabunu var ki o kadar muhteşem kokar mı bir sabun yaa.

Aklımın bir kısmını orada bıraktım sanıyorum. :)

Sevgiler..

27 Mart 2013 Çarşamba

Cilt Bakım Rutinim Gündüz

Merhaba,

Cilt bakımımu gece gündüz aksatmadan yapmaya çalışıyorum ki şimdi ve de gelecekte yaşabileceğim problemleri en aza indirgeyeyim. Cildim karma, hem çok kuru olabiliyor hem de abuk subuk yerlerde sivilcelenme olabiliyor. Bir de zaman zaman birşeyden nem kapıp yanma hissi de yaşabiliyorum. Bu yüzden herşeyi süremiyorum cildime.

Sabahları daha çok uyuyabilmek için hazırlığından feragat eden bir insanım. Bu yüzden sabahları hızlı bir biçimde yapabildiğim kadarını yapıp evden çıkıyorum.

1. Temizleme: Herşeyden önce cildime uygun bir temizleyici ile yüzümü yıkıyorum. Şu an The Body Shop Aloe Veralı Peeling, Rival de Loop Yağlı Ciltler için Jel Temizleyici, Doa Kozmetik narlı sabun ve Bioderma Sebium var elimde. Elime ne gelirse onunla yıkıyorum.
Kısaca bahsedecek olursam Body Shop peelinge bayılıyorum. Kokusuna, yapısına...  Rival de Loop'u Gebze'deyken almıştım. Orada geçen zamanlarımı hatırlatıyor. Temizlemesini seviyorum. Fiyatı da oldukça uygun. Doa Kozmetik baştacım, çok seviyorum bütün ürünlerini. Bioderma Sebium'u da oldukça beğendim. Lilakutu'dan çıkmıştı, tam boyunu alabilirim.



2. Tonikleme: Bu aşamayı bazen atlasam da tonik kısmını Caudalie Beauty'den birkaç fıs ile hallediyorum. Verdiği hissi ve kokusunu seviyorum. Buradaki yazımda bahsetmiştim. Vaktim varsa içine çay ağacı yağı damlattığım The Body Shop salatalık özlü tonik ile veya burada bahsettiğim Cyrene Avoe Vera'lı tonik ile siliyorum. Salatalık özlü toniğin kokusunu sevmedim. Aloe Vera'lı tonik ise daha hafif. Caudalie ile muhteşem kokuyor. Mis mis...


3. Nemlendirme: Nemlendirme benim için çok önemli. nemlendirmezsem cildim gerim gerim geriliyor ve acıyor. Genellikle Nuxe Nirvanesque Krem kullanıyorum. Çoğu zaman buradan alıyorum. Bana en iyi gelen kremlerden biri. Sitede genellikle 3 al 2 öde kampanyası oluyor. Son zamanlarda bu kremi Doa Kozmetik'ten aldığım aynısefa yağı ile karıştırıp öyle sürüyorum. Daha bir yumuşacık oluyor cildim. Sivilcelenme falan da yapmadığı için şu sıralar cildim en mutlu zamanlarını yaşıyor. :) Son birkaç gündür Rare Blossom'un testerini sıkıştırdım araya, yine aynısafa yağı damlatarak kullanıyorum.



Gözlerime de yine Doa Kozmetik'ten aldığım shea yağını sürüyorum. Bu yağ normalde katı ancak parmağıma alıp ovalayınca eriyip kremsi forma geçiyor. Kalanı da dudağıma sürüyorum. Diğer göz kremi alternatifi ise The Body Shop'un yeni C Vitaminli Göz Kremi.. Ama malesef buradaki değil.. :( Belki içerik olarak aynıdır. Ama yine de o değil... (Resimlerini çekmeyi unutmuşum ne hoş değil mi? :) )

5. Zaman kalırsa makyaja geçiyorum. Zaman yoksa fırlayıp çıkıyorum. :)

Sevgiler,

24 Mart 2013 Pazar

Cumartesi Alışverişi

Cumartesi günü alışveriş patlaması yaşadım kendi çapımda. :)

İlk durak Gratis'ti... Yeni çıkan Oz koleksiyonunda gözüme kestirdiğim 2 ürün var. Biri yaldız rengi çatlayan oje, diğeri krem allık. Sadece ojeyi bulabildim malesef.. Gratis mağazaları neden talan edilmiş halde oluyor anlamıyorum. Kozmetik rafları birbirine girmiş oluyor. Rujlar eksik, aranan hiçbirşey bulunmuyor. Parfüm deseniz öyle.. Genelde akşamları gittiğim için öyle oluyor zannediyordum ama gündüz gidince de bir fark olmuyormuş bunu gördüm. Bence biraz daha özenli olabilirler. Neyse... Essence'in Oz serisi 03-Good Witch çatlayan ojesini aldım, tek kalmıştı zaten bırakamadım.. Top coat diyor ama üstüne şeffaf oje ile geçeceğim sanırım. Çünkü dün akşam sürdüğüm oje öğlen soyulmaya başladı.

Daha sonra Yves Rocher'de 2 adet şampuan alımına 1 adet bakım ürünü hediyesinden yararlanmak için aşağıdaki ürünleri aldım.




1. Şampuan: Yıpranmış saçlar için, kokusu çok güzel. 1 kere kullandım ve ilk yıkamada beğendim. Uzun vadede ne olacak bakalım. 2 adet aldım.

2. Saç Bakım Yağı: Bakım yağlarına karşı zaafım var. Bunu da denemek istedim. Saçları yıkamadan önce sürüp 10 dakika bekleyip öyle yıkanıyormuş. Bu hediye gelmiş oldu.

3. Vanilya Parfümü: Vanilya parfümünde zaten gözüm kalmıştı. %30 indirim de olunca daha fazla kayıtsız kalamadım. Miss gibi kokuyor iyiki almışım.. :)

4. Mineral Pudra: Yves Rocher kartı olanlara 3 ürün alınca diğer 3 ürün için %30 indirim oluyormuş 5 Mayıs'a kadar. (Umarım doğru anlamışımdır.) Arkadaşım 2 ürün alınca kalan 1 ürün hakkını da böyle kullanayım dedim. Açınca 6 ayda bitirmek gerektiği için henüz açmayacağım. 3 yıl ömrü varmış açmadığım taktirde. (Fotoğrafını çekmeyi unutmuşum üzgünüm :( )

Daha sonra Rossman olmazsa olmaz zaten.



1.  Pastel Kalıcı Lipgloss No:12: Bu glosslar çok güzel, oldukça kalıcı. Bende 11 numarası vardı. Bütün renklerini alabilirim, çok seviyorum.

2. Pastel Kokulu Oje - Mint: Bu da alsam mı almasam mı dediklerimdendi. Mevsimi geldi bence, alma zamanıdır. Nail artlarda beyaz ile birlikte harikalar yaratacağını düşünüyorum. Ayrıca nane kokuyor tabiki.. :)

3. Maybelline Rocket Lashes: Bilgen'in övgü dolu sözleri sonucu merak edip aldım kendisini. Memnun kalacağıma eminim. Şimdi açmayacağım, diğerleri bitince açacağımdır.

4. Essence Twilight Serisi - 04 Edward's Love: Yine Essence'in uzun zamandır elimin gidip almadığım twilight serisi mavi pırıltılı ojesi. Yavrum orada arap bacı gibi duruyor ama bayıldım bu ojeye. Fırçasından dolayı tek hamlede sürülmesi, abartısız ışıltısı, tek katta rengini vermesi, fırça izi bırakmaması... Umarım kalıcılığı da iyidir. Çok şey istemiyorum 1, bilemedin 2  gün kalsa yeter. Moru da çok güzel duruyordu ama abartmamak için almadım.

Yarın pazartesi değil mi? Pöfff... diyor ve herkese mutlu bir hafta diliyorum.

Sevgiler...

19 Mart 2013 Salı

Bitirmek İstediğim 5 Ürün

Merhabalar,

Alıp beğendiğim ancak elimin gitmediği 5 ürünü devamlı yanımda taşıyıp bitirmeye çalışacağım. Bakalım ne kadar başarılı olacağım?


1. Avon Ruj - Sparkling Kiss: Dudak şeklindeki bu rujun rengini beğeniyorum ancak dudaklarımı biraz kurutuyor. Nemlendirici ile kullanırsam kurutmaz diye düşünüyorum.

2. Max Factor Siyah Göz Kalemi: Lilakutu ile gelmişti. Rengini beğendim ama sabahları hiç elime gelmiyor. El alışkanlığı ile Avonun kocaman göz kalemlerini kullanıyorum uyku sersemi. Bunu gün içinde tazeleme (aklıma gelirse) yapmak için kullanacağım.

3. Burt's Bees Hand Salve: Bunu bir set ile gittigidiyordan almıştım. Elleri yumuşacık yapıyor ama kokusu çok  fena. Yarısı kalmıştı. Çabuk biter sanıyorum.

4. Avon Care Lipgloss: Bunun seveni çok fazla ama ben şeffaf glosslarla pek yapamıyorum. Jojoba yağı içeriyor. Hem parlaklık veriyor hem dudaklara bakım yapıyor. Kendimle çelişerek 2 tane almışım. Sanırım 1 alana 1 bedava ile aldım.

5. Benefit Justine Case Kit: Bu kiti Strawberry'den almıştım ayıla bayıla. Aşağıda da göreceğiniz gibi Concealer, Eyecon, Benetint ve California kissin' Lipgloss samplelarından oluşuyor. Kullanmaya kıyamadığım için pek birşey anlayamadım. Ama bunu da en kısa zamanda bitirmeye kararlıyım.


Aslında bunlar bence doğal bir makyaj için veya makyaj üzerine küçük rötuşlar için uygun oldu bence..  Bakalım ne zaman bitecekler?

Sevgiler..

Lilakutu Mart Kutusu

Lilakutu'da bakalım bu ay neler var...

Yine her zamanki ürünlerinin tam boy fiyatlarının yazdığı kart, arkasındaki görsel süper değil mi? Özellikle oje sürene bayıldım.. :)

Veee ürünler ise,


1. Dairy Fun Banyo Tuzu: Bu markayı merak etmekteydim ama banyo tuzu olarak değil. Duş jeli veya vücut losyonu olsa daha mutlu olurdum. Hadi pudraya da fitim.. Ama tuz... Yani bilmiyorum nasıl kullanacağım.. Belki kullanabilecek birine verebilirim. Ya da belki peeling gibi falan kullanırım. 3 paketi 18 TL imiş..

2. Rausch Şampuan: Bitkisel bir şampuan, daha önce de gelmişti ancak henüz kullanmadım. Seyahatler için duruyorlar. Belki ardarda kullanabilirim etkisini tam olarak görmek için. Tam boyu 47 TL.

3. Cyrene Aloe Vera Yüz Bakım Toniği: Cildi besleyip nemlendirip sıkılaştırıyormuş. Kokusu tentürdiyot ama daha az gibi. Beklediğimin aksine cildimi germedi. Tam boyu 19 TL.

4. Golden Rose Black Eyeliner: Golden Rose serisini tamamlıyoruz. Bugün Essence'in standında dikilip 2 uçlu eyeliner alsam mı almasam mı diye düşünmüştüm. Elimdekileri bitirince açacağım bunu. :) 12 TL

5. Flormar Parfüm Heart: Spreyli olmayan testerları çok sevemiyorum maalesef. Kokusu fena değil ama Flormar parfümleri pek sevmiyorum, sevemiyorum. Kokusu güzel, sıcak ve şekerli bir koku. Ama kalıcı değil ve bence kalan koku bulaşık deterjanı kokusu ile silgi kokusu arasında gidip geliyor. Chopard-Wish'e benzettim. Ama ilk sıkımda. Kozmetikte evet süpersin Flormar ama parfüm olmadı bence. Tam boyu 29 TL.

6. Italiana Burunsuz Soket Çorap: Sürpriz ürün. :) Bir de olmazsa olmaz lila gül var tabiki.. :)

Açıkçası  bu ayki kutu beni tatmin etmedi ama Lilakutu'yu nazik olduğu için, ilgili olduğu için çok seviyorum. Problem olduğunda çözüm odaklı davranıyorlar. Geçmişte de süper ürünler gönderdiği için gelecek ayki kutumuza bakalım diyorum.. :) Sitesine buradan ulaşabilirsiniz.

Sevgiler..

18 Mart 2013 Pazartesi

Demeter - Snow

Demeter Parfümlerini çok merak ediyordum. Derken Gratis'lerde satılmaya başlandı. Ama malesef çeşitler çok sınırlı. Kokuların hepsi çok güzel ama tenime sıktığımda bir süre sonra bir notası beni çok rahatsız ediyor. Bu yüzden sadece Snow parfümünü aldım.



Parfüm bildiğiniz kar gibi kokuyor. :) Odama sıkıyorum genellikle ve sanki odaya kar yağmış gibi o kadar güzel kokuyor ki... Belki diğerlerini de oda spreyi olarak denerim. Mesela Honey Suckle, mesela Cherry Blossom...

Keşke bütün çeşitlerine ulaşabilsek demekten kendimi alamıyorum malesef..

Sevgiler..

Bargello Parfüm - Açık Parfüm

Merhaba,

Açık parfümlere pek güvenemezdim açıkçası. Eskiden Ixora ve Dp parfümlerini denemiştim ama memnun kalmamıştım. Dp'yi bir de ne akla hizmetse 100 ml almıştım. Bitmek bilmedi, kokusu değişti, ağırlaştı. Bir daha açık parfüm almam derken Youtube'da bir videoda Bargello Chocolate parfümünü gördüm. Bunun üzerine merak edip önce markayı netten araştırdım. Yorumların çoğu kokusunun  kalıcı olduğu yönündeydi. Parfümlerim azalsın diye bekleyeyim dedim ama bir gün merakıma yenik düşerek kendimi dükkanda buluverdim.. (valla benim bi suçum yok :) )

Chocolate kokusu çok şekerli bir koku. Şeker kokularına bayılan bana bile biraz fazla geldi doğrusu. Yaza daha uygun bulduğum için almadım. Daha sonra Chanel-Chance ile Hugo Boss-Orange parfümlerinde karar kıldım. Chance'ı sevip sevmediğime hala karar veremedim desem yalan olmaz. İçinde acı bir koku var beni iten. Bence bahar ayları için uygun. Hugo Boss-Orange ise eğlenceli bir parfüm. Günlük kullanıma uygun.

Bu kadarla kaldım mı sizce? Tabiki hayır! Hangi insan evladı Bilgentolis'in videosunu izleyip 288 numaralı Ralph Lauren-Hot parfümünü almaz sorarım size!! Şaka şaka. Ama videoyu izleyip denememek zor olurdu benim için. Deneyip almamak daha zor. :) 1 alana 1 bedava olduğu için onun yanında da çok merak ettiğim Yohji Yamamato parfümünü aldım. Yamamato pamuk gibi hafif, insanı yormadan sarıp sarmalıyor. Kesinlikle bayıldım. İki parfüm ufaktan birbirine benziyor sanki ama Yohji Yamamato daha hafif.


Erkek kardeşime parfüm alırken diğer parfümü  almak zorunda kaldığım (!) parfümü de araya sıkıştırayım hemen. Beyonce-Heat parfümünü merak ediyordum. Kesinlikle bayıldım. Tatlı kokuyor ama buram buram kokup bayıltan tatlılıkta değil. İşte aradığım lezzet bu dedim.. :)

Parfümler genel olarak oldukça kalıcı. Hiçbirinin orjinalini denemedim. 2 adedi 25 lira, oldukça uygun bence. Kullanırım kullanmaya devam ederim. Not olarak orjinal parfümlerimden iltifat almazken bunlardan alıyorum eklemek isterim. İlginç bence..

387: Beyonce-Heat , 288: Ralph Lauren-Hot , 175: Yohji Yamamato , 191: Hugo Boss-Orange
Chance Parfümünü bulamadım kimbilir hangi çantamda.. :)
İnternetten alışverişi mevcut. Sitesi için buradan buyurun.

Sevgiler..






17 Mart 2013 Pazar

Watsons Alışverişim

Dün dişim çekildi ve canım çok acıdı. Sonrasında Optimum'da aldım soluğu. (Neden diye sormuyorsunuz değil mi? :) ) İlginç bir şekilde Yves Rocher ve Watsons'ta acım dindi resmen. Yves Rocher'den bir şey almadım. 2 şampuan alımında bir saç bakım ürünü hediyeydi. Ve çok sevdiğim vanilyalı, hindiztancevizli vs parfümleri indirimdeydi. Ama elimde bekleyen birkaç çeşit vanilya kokusu olduğu için bir sonraki sefere bıraktım. Aklım kalmadı değil.

Watsons'a her zamanki gibi kayıtsız kalamadım. Elim NYC ojelere, Rimmel'in yeni metalik ojelerine gitti ama almadım kırılan oje çekmecemi düşünerek.. :) Aşağıdakileri aldım.


1. Alix Avien Siyah Kalem: Genelde jel eyeliner kullanıyorum ancak işyerinde pratik olmuyor. Bunu sürer buğu yaparım niyetiyle çantamda taşımak için aldım. Sürümü kolay ve rengini güzel veriyor. Çok beğendim.

2. Golden Rose Perfect Shine Ruj: İlla ruj alacaktım. Yanak balon gibi olsa da o ruj alınacak yani. Rimmel Apocalypse rujlara gittim geldim ama almadım. Bu markanın hiçbir ruju bende yoktu merak ediyordum. A ve E vitamini varmış içinde. Parfümlü bir ruj, ben kokusunu sevdim. Rengi aşağıdaki gibi.

Flaşlı hali
3. Watsons Islak Mendiller: Bu ıslak mendilleri bittikçe alıyorum. Yaseminli olanın kokusuna bayılıyorum. Bunu da görünce denemek istedim ve beğendim.

4. Loreal Argan Yağlı Saç Bakım Yağı: Saçıma argan yağını saf olarak da sürüyorum ama bunda birkaç aydır gözüm vardı. Artık alayım dedim. Henüz denemedim.

5. Tek Kullanımlık Maskeler: Böyle maskeleri seviyorum ve yapabildiğim kadar yapmaya çalışıyorum. Biri hindiztancevizli, diğeri kayısılı. Kayısılı olanda paraben mevcut değil ancak hindistancevizlide varmış malesef. Alırken hiç dikkat etmedim. Hindistancevizini görünce bakmadan aldım.. :(

Kaplumbağa Bakımı

Kaplumbağa alıp da nasıl bakacağını bilemeyenlere yardımcı olabilir düşüncesi ile bu yazıyı yazmak istedim.

Chucky ile 3 yıl önce tanıştık. Arkadaşlarla geçirilen bir akşamda "işyerine balık alalım" dan "aslında kaplumbağa daha güzel olur" şeklinde değişen fikirle kapluşlara gittik. Arkadaşım birini eline aldı, severken kaplumbağa sıçrayıp akvaryumuna düştü. İçim rahat etmedi, bir zarar geldiyse benim yanımda ölsün dedim. Onu aldık, o geceyi evde geçirdikten sonra işyerine götürdüm.


Satıcı satarken "bakımı çok kolay, kafası kadar yem verin, suyunu haftada bir değiştirin" diyerek sattı... Plastik adalı olanlardan istemedim, ufak cam bir akvaryum verdi onunla aldım.

İşyerinde herkes gelip baktı, zavallım bir oraya bir buraya gidiyordu, birşey yemiyordu. Dayanamadım aldım eve götürdüm. Zaten ben bakacaktım orası belli olmuştu.

Evde netten araştırdım neden birşey yememesinin sebebini. O zaman ne yaptığımın ve ne kadar ciddi bir işe başladığımın farkına vardım.

Bir kere ve öncelikle kaplumbağa alıyorsanız eğer bir bebek aldığınızı ve bebeğe bakar gibi bakmanız gerektiğinin bilincinde olun. Ona ihtiyacı olan ortamı sağlayın. Yani kaliteli yem, ısıtıcı, filtre, kuru alan ve ışık. Netteki forumlarda derya deniz bilgi var bu konuda. Ben plastik kapta aldım benimkine birşey olmadı demeyin.. Benimki büyümeyen cins demeyin.. Büyüyecek, büyümeli zaten..

Şimdiye kadar 1 hastalık, 2 tane ufak kaza başımıza geldi. Kazaların birisini deri değiştirme sırasında yaşadık. Bir gün Chucky'nin bana doğru hızla yüzdüğünü gördüm, "ne hareketli bugün" diye aklımdan geçirdim. 2 saat sonrasında aynı şekilde olduğunu fark edince bir problem olduğundan şüphelendim ve elime aldım. Ağzını ve burnunu kapatmış olan şeffaf deriyi gördüm, hemen temizledim. Bir süre içine kapandı derin nefes alır gibi hareketler yaptı. Çok korkmuştum ve ondan sonra devamlı kontrol altında tuttum. 2. kaza ise büyümeye başlayınca haliyle ufak akvaryuma sığmamaya başladı ve çeşitli kaçış yöntemleri denedi. :) Başardı da! Düştüğü yer açık kalan çekmecenin içiymiş neyseki. Sonra daha büyük bir akvaryuma terfi etti bizimki.

Geçirdiği hastalıkta ise gözleri kapandı. Zannediyorum akciğer hastalığı idi. 1 hafta kadar kör gezdi yavrum. Elimle yedirdim, gözüne teramisin sürdüm ve ısısını artırdım. İyileşti canavar gibi yemeye devam etti. O zamandır iyi, başkaca hastalığımız olmadı. Düştüğünden dolayı sanırım kabuğunun bir kısmında leke var. Aşağıdaki fotoğrafta fark ediliyor. :)


Büyük akvaryuma geçince bir de adacık aldım. Mıknatıs yardımı ile akvaryumun köşesine sabitleniyor. Akvaryumun florasanlı olması da bir artıydı. Ancak benim büyük akvaryumda tek problemim temizlik. Anlaşabiliyorlar diye çöpçü balıkları aldım. Yaklaşık 1 yıl uyum içinde yaşadılar. Ancak bir gün baktım ki yoklar. Sanırım tadına baktı ve beğendi... :(

Dış filtre aldım ancak su yine sararıyor. Dış filtre yokken koku oluyordu biraz. Şimdi o koku kalmadı. Sararmanın çözümünü hala arıyorum. Bilen varsa ve yorum kısmına yazarsa mutlu olurum.


Şimdi iyice tosuncuk oldu. Daha da büyür sanıyorum. Devamlı yem ister, ajitasyon yapar, oturamazsınız yanında. Hele ki bir şey yiyorsanız elinizle koordineli bir şekilde bir sağa bir sola gider. Elinizle yem veriyorsanız yemi değil parmağınızı ısırır. Laf dinler, televizyon izler. Çok fena çokkk!!! :) (Balıkları yemeyeydi iyiydi...)

Sizin önerileriniz ya da soracaklarınız varsa mutlaka yorumunuzu beklerim. Bildiğim kadarıyla elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışırım.

Okuduğunuz için teşekkürler, sevgiler...

15 Mart 2013 Cuma

Reader Kapanıyor, Bloglovin'e Beklerim...

Google Reader Temmuz ayında kapanıyormuş. Çok üzüldüm. Büyük kolaylık sağlıyordu... :(

Beni takip etmek isterseniz aşağıdaki linkten ekleyebilirsiniz. Ben sevdiklerimi aktardım bile :)

Follow my blog with Bloglovin

Batı Sezer Parfum Shop Alışverişim

Batı Sezer'den işyerimdeki arkadaşlarımın övgüyle bahsettiklerini duydum ve kendime sordum: Nasıl ben duymadım bu zamana kadar bunu nasıl nasıl nasıl??? Duymakla kalır mıyım? Tabiki hayır. Fırsat bulduğum ilk anda koştur koştur gidip denedim. (Olay 6 ay önce gerçekleşiyor :) )

Mağazanın Ankara'da 2 şubesi var. Biri Kök Çarşısında, biri de Meşrutiyet Caddesi'nde. Ayrıca Ankara dışında yaşayanlar için online satış sitesi de mevcut. Ben Meşrutiyet Caddesi'ndeki şubeye gittim. Beğendiğim parfüm Armani-Diamonds oldu. Kokuyu seçtikten sonra parfümüm hazırlandı. Üzerine İsmimin, satın alma tarihinin bulunduğu bir etiket yapıştırıldı. Böylece hem ben parfümü ne zaman alabildiğimi hatırlayabileceğim, hem de ismimin yazması özel hissettiriyor. Bir de tabiki firma hangi müşterinin hangi kokuları sevdiğini takip edebiliyor ve ona uygun önerilerde bulunabiliyor. Daha sonra şık bir kese içine konuldu.


Sitelerindeki görsel böyle, bende koyu renk şişesi mevcut.
Parfümden oldukça memnun kaldım. Kokusu çok kalıcı ve çok güzel. Vanilyalı, şekerli bir koku, ama şekeri çok sevmeyenleri bayabilir. Ben bir vanilya ve şeker aşığı olduğum için bayıldım. Orjinalini denemediğim için orjinale ne kadar benziyor bilmiyorum ama zaten böyle şeylere takılmıyorum. Kokuyu beğendim sonuçta.

Fiyatı yanlış hatırlamıyorsam 60 ml için 27 TL idi. Sitesinden online alışveriş yapabilirsiniz. Ben zaten Ankara'da yaşadığım için sitesinden hiç alışveriş yapmadım. Sitesininde koku içeriklerini göremedim. Bilgisayarımda mı sorun var sitede mi bilmiyorum. Sanırım ve umarım daha da geliştirirler. :)

Sevgiler,

14 Mart 2013 Perşembe

Gloria Vanderbilt - Vanderbilt Edt: Nefretten aşka

Merhaba,

Gloria Vanderbilt'imi henüs Strawberry'den sipariş edebiliyorken almıştım. Almamdaki etmenler şişesi ve uygun fiyatıydı. (20TL civarı) Pamuk gibi kokan ve zarif bir parfüm gibi hayal etmiştim..

Ürün açıklamasında:
  • Saf asaletin özünü yakalar.
  • Mimoza, gül ve baharatlı oryantal çiçekler ile harmanlanmıştır.
  • Gündüz kullanım için mükemmeldir, işyerinde kullanım için idealdir.
 yazıyordu.
Strawberry'deki görsel
Parfüm geldiğinde şişesine hayran kaldım. Ama kokusu o kadar kötü geldi ki, bileğime tahammül edemedim siz düşünün! Çok ağır ve yağlı geldi. Hacıyağı gibi düşünün artık! Birilerine vermek istedim beğenen olursa diye, kimse istemedi. Parfüm kaldı...

Birkaç ay sonra yatmadan önce nereden esti bilmiyorum parfümü sıkıp yattım. Birşeyi alırsınız, beğenmezsiniz ama para vermişsinizdir geri de veremezsiniz, içinize oturur, ondan sanırım. Ertesi gün başka parfüm sıkıp dışarı çıktım. Aralarda o günkü parfümün olmadığını bildiğim tatlı tatlı kokular burnuma gelip durdu. Başta ne olduğunu anlamadım. Jeton geç düştü. Koku Vanderbilt'indi..


Kuğuya bakk :)
Bence bu parfüm 20'lerin sonu ve 30'lar için ideal, ağır kokulardan hoşlanmayanlar sevmeyebilir, migreni olanların migreni tutabilir. 2-3 fıs uzun süre idare ediyor... Üst notalar geçip parfüm oturunca kalan tatlı koku bence insanı şekere boğmadan çok zarif bir biçimde sarıp sarmalıyor..

Bitirince ne yapacağımı düşünüyorum kara kara o derece bağlandım yani.. Türkiye'de bazı sitelerde satılıyor sanıyorum, ama bitince düşüneceğim :)

İyiki kimseler almamış onu..

Sevgiler...

10 Mart 2013 Pazar

Bitirmek İstediğim Ojeler

Merhaba arkadaşlar,

Ojelerimi koyduğum çekmecemin ağırlığını taşıyamamasından dolayı düşmesi sonucu bazılarını ayırdım. Madem ayırdım buraya koyayım da rezil olsunlar dedim. Şaka şaka, belki bilmediğiniz denemek isteyeceğiniz renkler olabilir. Swatch yapmadım, çünkü ne o kadar vaktim var, ne de oje blogları ile yarışabilecek fotoğraf kalitem. Yine de fikriniz olsun, benim de gözümün önünde olsun, ne kadar zamanda ne kadarını bitirebileceğim. Bitirmeyip oje alırsam tü bana vs. düşüncelerle sunuyorum efenim.

1. Claires Nail Art Beyaz: 2 sene önce falan Claires'ten almıştım. Hala bitiremedim. Ara sıra çiçekler kelebekler yapmak için kullanıyorum. 4 lira civarında almıştım. Hem fırçalı olarak hem de pilot kalem gibi olan ucuyla kullanılabiliyor. Fırçasını hiç kullanmadım. Diğer kısım daha rahat geliyor.


2. Alix Avien No 288: Bu ojeyi kışa daha çok yakıştırıyorum. Yaz gelmeden sürebildiğim kadar süreyim dedim ve attım kutuya. Açıkçası Pastel ve Flormar ojeleri daha çok beğeniyorum. Ama böyle değişik renkler görünce dayanamıyorum.


3. Golden Rose No 68: Bu ojeyi gri renk hezeyanlarının yaşandığı sıralarda almıştım. Hafif simli, 2. katta rengini güzel bir şekilde veriyor. Son zamanlarda pek elim gitmiyordu ama bitirebildiğim kadar bitireyim.


4. Flormar No 003: Bu renk gerçek rengi değil. Gerçek rengi daha şeffaf/beyaz tonlarda ve küçük gümüş beyaz simlerden oluşuyor. Tek başına veya ojenin üzerine çok güzel ve zarif duruyor. Bitmek üzereyken elimde kalan sedefli eflatun bir oje, şeffaf oje ve kalın gümüş renk simler ekledim. Oldu mu bana bir şişe oje daha. :) Fena olmadı bu da, açık renk kullanmak istediğimde veya başka renkler üzerinde kullanarak bitireceğim.

5.  Golden Rose No 57: Bu ojeyi büyük bir aşkla aldım. Ama 3 kere sürdüm desem yalan olmaz. Unuttum tabiki. :) Gözümün önüne koydum bunu da.


6. Flormar No 376: Fotoğraflarda gördüğünüz tırnaklarımın taban rengi bu oje, yazı özlediğim günlerde kullandım genelde, yazın da kullanacağım. Biter misin lütfen? Lütfen? :)


7.  Pastel (Numarası silinmiş): Bu ojeyle sevgi nefret ilişkisi yaşıyorum. Rengi çok güzel, ama tenime yakıştıramıyorum bazen. Bir de kuruyor ama çok çabuk iz kalıyor tırnakta. Sinir ediyor. Bozulan yere birşeyler yapıştırıyorum öyle idare ediyorum. Atabilirim de. Bilmiyorum.


8. Pastel Tarçın Kokulu Oje: Ahh bu ojeye bayılıyorum. Genellikle başka ojelerin üzerine sürerek kullanıyorum. Mesela bakınız tırnağım. :) Hem kokusunu hem de kattığı havayı seviyorum. Bazen sadece yüzük parmağıma sürüyorum, bazen hepsine. Biterse tekrar alırım.


9. Avon Wicked: Oldukça koyu bir bordo diyebilirim. Seviyorum ama kuruma problemi var. Bu sene hiç kullanmadım. Biraz kullanayım bari. :)


10. Avon Luxe Lavender: Rengine bayılıyorum, artık bahar yaklaştığına göre ve ben de bu rengi bahara yakıştırdığıma göre kullanımımı sıklaştıracağım demektir. :)


11. Pastel No 65: Bu ojeyi bu sene sık sık kullandım. Duruşunu seviyorum. Yarılamışım zaten. Bitiririm sanırım.


12. Color Me No 45: Bu ojeyi BİM'den aldım. Genelde set halinde satılıyor. Gördüğümde dayanamayıp alıyorum genelde. Duruşu, kuruması güzel.


13. Rival de Loop Young Base Coat: Seviyorum bu ürünü. Sürer sürmez hemen kuruyup matlaşıyor. Matlaşınca ojeyi sürüyorum. Sıkça kullandım, zaten bitmek üzere. Bitince diğer oje bazlarını da bitirip belki yenilerini denerim, belki tekrar alırım.


14. Isabelle Dupond No 39: Bu ojeyi Dore'den almıştım. Bilmeyenler varsa Dore Avon, Oriflame gibi temsilciler aracılığıyla satış yapan bir firma. Denemek için almıştım ama pek elim gitmiyor doğrusu. Rengini pek yakıştıramadım. Ama bunu da zorlayarak bitirmeye çalışacağım. (Bu sene hiç kullanmadım)


 15. Color Me No 10: Yukarıdaki ColorMe oje ile aynı. :) Onun kadar çok kullanmadım tabi.


16: Pastel No 01: Pastel'in şeffaf ojesi. Şeffaf ojeleri özellikle nailart yaptığımda deseni sabitlemek için kullanıyorum. Azıcık kalmış. :)


17. Color Me No 18: Bunun şişesinin şekli diğerlerinden farklı. Biraz daha büyük. Bu ojeleri görürseniz bir deneyin derim. Bu da 3'lü satılıyordu. Bordo, şeffaf ve fotoğrafta gördüğünüz renklerdeydi. Bordo olan mat, bu ise simli. Onu koymamışım bunların içine, neyse. :) Onu da başka zaman gösteririm.


19: Claires No 206: Bu renge bu kış elim sık sık gitti. Bu aşkı baharda da devam ettirmek lazım. Set halinde satın almıştım. Alttaki ile bir de mor renk vardı. En çok bu rengini sevdim.


20. Claires No 205: Elim hep diğer pembe ojelerime gittiğinden buna sıra gelmiyordu, arkada kalmasın beri gelsin dedim. Attım kutuya. :)


21. Pastel Magnetic No 721: Denemek için almıştım. Kuruma süresi ve duruşunu seviyorum. Yapması o kadar zor değil ancak el alışkanlığınız olursa daha iyi oluyor. Ben ilk yaptığımda mıknatısı çok yaklaştırıp bozmuştum. Ama bir kat daha geçip tekrar yaptım. Çok problem olmadı. İlk kat düz bırakıp 2. katta mıknatıslarsanız rengi daha güzel oluyor.


22. China Glaze Tırnak Güçlendirici: Bunu base coat yapmak için almıştım ancak kutusunda yalnız başına kullanılması gerektiği yazıyordu. Benim için biraz hayal kırıklığı oldu. 14 gün boyunca oje sürmeden durabilecek bir yapıda değilim. Buna dikkat ederek alın. Ben dayanamadım ve üzerine oje sürmeyi denedim. Etkisinde bir değişiklik oldu mu etkisi neydi onu bilmiyorum. Netten okuduğum yorumlarda çabuk soyulduğunu söylüyorlardı. Ojeyle kullandığımda bile soyulma problemi olmadı bende. Bir şekilde bunu da bitireceğim ancak bir daha almayacağım maalesef.


23. Essence No 64 Be optimistic! : Oje almama yemini ettiğim halde bunu görünce dayanamadım. Ne kadar güzel değil mi? Bu kadar beğeniyorken kutuya atmadan duramadım.


24. Claires No 46: Rengine vurularak aldığım bir oje daha. Alalı baya oldu tabi. Rengini seviyorum sevmesine ama altına baz kullandığım halde silince tırnakta ve tırnak kenarlarında renk bıraktığı için sonraki 2-3 gün koyu renk ojeler sürerek kamufle etmek zorunda kalıyorum. Ama rengi yok mu ah o rengi o kadar güzel ki...


25. Tırnak bantları: Üsttekini Rossman Rival de Loop standından almıştım. Çok zarif duruyor. Tekrar alabilirim. Alttakini ise buradan almıştım. Hala satışta var sanırım.


Off başlarken bu kadar uzun olacağını tahmin etmemiştim. Umarım sıkılmamışsınızdır.

Sevgiler..